Kategori: Makaleler

Kapalı Duruşma ve Antropolojik Perspektiften Kültürel Çeşitlilik Farklı kültürler, farklı ritüeller, semboller ve topluluk yapıları… İnsanlığın varoluşu boyunca, toplumlar pek çok farklı şekilde yapılandılar ve kimliklerini bu yapılar üzerinden şekillendirdiler. Bazı toplumlar, toplumsal normları belirlemek ve korumak için hukuki sistemler oluştururken, bu sistemlerin işleyiş biçimleri de kültürel farklılıklara göre değişiklik göstermektedir. Bir antropolog olarak, farklı kültürel ritüelleri ve sembolizmi anlamak, toplulukların kimliklerini ve değerlerini derinlemesine kavramama yardımcı oldu. Bugün ise, bu kültürel çeşitliliği anlamamız için oldukça ilginç bir konuyu ele alacağım: Hangi şartlarda kapalı duruşma yapılır? Kapalı Duruşmanın Tanımı ve Kültürel Bağlantıları Kapalı duruşma, kamuya açık olmayan, yalnızca sınırlı kişilerin…

Gıcık Ne Kadar Sürer? Psikolojik Bir Mercek Altında Bir Psikologun Gözünden: İnsan Davranışlarının Derinliklerine Yolculuk İnsan davranışlarını çözümlemeye çalışan bir psikolog olarak, günlük yaşamda karşımıza çıkan basit duyguların, düşündüğümüzden çok daha karmaşık ve katmanlı olabileceğini görmek her zaman dikkatimi çeker. “Gıcık olmak” gibi bir duygu, ilk bakışta geçici bir rahatsızlık gibi görünebilir. Ancak bu duygu, altında çok sayıda psikolojik faktör barındıran bir deneyimdir. Peki, gıcık olma duygusu ne kadar sürer? Bir anlık bir patlama mıdır yoksa daha uzun süreli bir etkisi var mıdır? Bu yazıda, “gıcık olmak” kavramını bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarıyla inceleyerek, okuyucuların bu duyguyu daha derinlemesine…

Hapşırma Nedir, Neden Olur? Burnun Küçük Sırrından İnsanlığın Ortak Hikayesine Hiç ansızın gelen bir hapşırığın ardından “çok yaşa” dendiğinde, neden bu kadar insani bir tebessüm oluşur yüzümüzde? Belki de hapşırmak, farkında olmadan bizi birbirimize bağlayan en doğal reflekslerden biridir. Ben de bu yazıda, bilimsel verilerle ama biraz da insan hikâyeleriyle harmanlayarak, hapşırmanın gizemli dünyasına bir pencere açmak istedim. Çünkü bazen burnumuzun bile anlatacak bir hikayesi vardır. Hapşırmanın Bilimsel Temelleri Tıbbi olarak hapşırma, burnumuzun içine giren yabancı bir maddeye karşı vücudun verdiği savunma refleksidir. Solunum yollarımızı korumak için beyindeki “hapşırma merkezi”, yani medulla oblongata devreye girer. Bu merkez, sinirler aracılığıyla diyaframı…

Göbek Adı Koymak Caiz mi? Bir Psikoloğun Gözünden İnanç, Kimlik ve Anlam Arayışı Bir psikolog olarak insan davranışlarını gözlemlerken sık sık şu soruyla karşılaşırım: “Bazı geleneklerin, dini ya da kültürel anlamı ne kadar bilinçli yaşanıyor?” İşte göbek adı koymak konusu da tam bu sorgulamanın merkezinde yer alır. Dışarıdan bakıldığında yalnızca bir isim verme eylemi gibi görünür; ama aslında bu ritüel, insanın inanç, aidiyet ve kimlik arasında kurduğu derin bir köprüdür. “Caiz mi değil mi?” sorusu ise yalnızca bir dini merak değil, aynı zamanda bireyin kendini anlamlandırma arayışıdır. İsim Vermek: İnançla Psikolojinin Kesiştiği Nokta İnsan, dünyaya geldiği andan itibaren bir kimlik…

Genel Hareketlilik Nedir? Farklı Bakış Açılarıyla Değişimin Dinamikleri Hepimiz hayatın akışı içinde sürekli hareket halindeyiz. Ancak bu hareket sadece fiziksel değil; düşünsel, duygusal ve toplumsal boyutları da var. “Genel hareketlilik” kavramı, bu çok katmanlı değişimi anlamak için mükemmel bir zemin sunuyor. Ben de farklı yaklaşımları seven biri olarak, bu yazıda sizlerle hem analitik hem de duygusal bir yolculuğa çıkmak istiyorum. Sizce hareketlilik, gelişimin bir göstergesi mi yoksa huzursuzluğun başka bir biçimi mi? — Genel Hareketlilik: Değişimin Ritmini Anlamak Genel hareketlilik, bir toplumun, bireyin veya sistemin zaman içinde yaşadığı dinamik değişimlerin bütünü olarak tanımlanabilir. Ekonomiden sosyolojiye, teknolojiden insan ilişkilerine kadar her…

Goblen Dokuma Nedir? Pedagojik Bir Perspektif Öğrenmenin dönüştürücü gücüne inanan bir eğitimci için her yeni bilgi, yalnızca zihinsel bir kazanım değil, aynı zamanda bireyin dünyayla kurduğu ilişkinin yeniden biçimlenmesidir. Goblen dokuma gibi sanat ve el işçiliğine dayalı pratikler, öğrenmenin sadece teorik değil, aynı zamanda estetik, duygusal ve toplumsal boyutlarını da açığa çıkarır. Bu nedenle goblen dokumayı yalnızca bir el sanatı olarak görmek yetersizdir; onun pedagojik değeri, öğrenme süreçleriyle kurduğu güçlü paralellikte saklıdır. Goblen Dokuma Nedir? Goblen dokuma, genellikle renkli ipliklerin kanaviçe ya da özel dokuma tezgâhlarında belirli desenlere göre işlenmesiyle ortaya çıkan bir tekstil sanatıdır. Kökeni Orta Çağ Avrupası’na dayanır…

Merhaba sevgili okuyucular, Bugün sizlerle gündelik hayatımızda sıkça duyduğumuz ama çoğu zaman derinlemesine düşünmediğimiz bir konuyu konuşmak istiyorum: Hesaba EFT ne demek? Bu yazıyı hazırlarken amacım sadece teknik bilgiyi aktarmak değil; farklı bakış açılarını yan yana koyarak sizlerle bir tartışma zemini oluşturmak. Çünkü bazı konuları anlamak için sadece tanımlar yetmiyor, onların sosyal, duygusal ve pratik boyutlarını da görmemiz gerekiyor. Hesaba EFT Ne Demek? Temel Tanım EFT, yani Elektronik Fon Transferi, bir bankadan başka bir bankaya para gönderme işlemine verilen isimdir. Bu işlem özellikle hafta içi mesai saatleri içerisinde gerçekleşir ve bankalar arası güvenli para aktarımını sağlar. Basit gibi görünse de…

Gerim Gerim Gerilmek: Felsefi Bir Yansıma “Gerim gerim gerilmek” ifadesi, Türkçede sıklıkla kullanılan ve bedenin, zihnin ya da ruhun bir çeşit gerilme, sıkışma durumunu tanımlayan bir deyimdir. Ancak, bu deyimin ötesinde, ona bir felsefi bakış açısıyla yaklaşmak, hayatın anlamını, insanın içsel dünyasını, toplumun baskılarını ve bireysel varoluşu anlamak için bir fırsat sunar. Gerilmek, sadece fiziksel bir durumdan ibaret değildir; aynı zamanda ontolojik, epistemolojik ve etik bir mesele haline gelir. Felsefi bir derinlik kazandırarak, bu kelimenin ötesindeki anlamları sorgulamak, insanın varoluşuna dair derin bir iç yolculuğa çıkmak demektir. Ontolojik Gerilme: Varoluşun Sıkışmışlığı Gerim gerim gerilmek, insanın varlık durumuna dair önemli bir…

Hastalık İçin Hamd mi Edilir, Şükür mü? Bazı sorular vardır ki, cevabı sadece kelimelerde değil, insanın iç dünyasında yankılanır. “Hastalık için hamd mi edilir, şükür mü?” sorusu da onlardan biridir. Bu soru, yalnızca inancın değil; aynı zamanda insanın hayata, bedene, dayanıklılığa ve başkalarına bakışını da sorgulatır. Toplumun farklı kesimlerinden kadınlar ve erkekler, bu soruya farklı yanıtlar verir — çünkü herkesin acıyla, sabırla, iyileşmeyle kurduğu ilişki farklıdır. Bu yazıda, bu kadim soruya sadece teolojik açıdan değil; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet penceresinden bakıyoruz. Çünkü hastalık, sadece bedeni değil; sistemi, kültürü ve eşitsizlikleri de görünür kılar. Hamd ve Şükür Arasındaki İnce…

Gereksiz Şeylere Ne Denir? Tarihsel Bir Bakış Tarihi anlamak, geçmişin izlerini bugüne taşımak gibi bir görevdir. İnsanlık, binlerce yıl boyunca kültürel, toplumsal ve ekonomik olarak sürekli bir değişim içinde olmuştur. Bu değişimlerin birçoğu, belirli şeylerin gereksiz ve önemsiz olarak kabul edilmesine neden olmuştur. Ne zaman, neden ve nasıl “gereksiz” kabul edilen şeylerin aslında nasıl toplumsal dönüşümlere yol açtığını anlamak, günümüzle bağ kurmamızı sağlayabilir. Bu yazıda, “gereksiz” şeylerin tarihsel süreçlerde nasıl şekillendiğini, kırılma noktalarını ve toplumsal dönüşümleri ele alacağız. Gereksiz Şeylerin Tanımı: Bir Zamanlar Değerli Olanlar Gereksizlik, çoğu zaman bir nesnenin, davranışın ya da eylemin, bir toplumun mevcut koşullarında anlam taşıyamadığı,…